ZANAAT

Endüstri çağı öncesinde el işçiliğine dayanan her türden üretim için kullanılan zanaat sözcüğü, ayakkabıcılıktan taşçılığa, seramikçilikten dokumacılığa kadar her türlü etkinliği ifade etmekteydi. Örneğin bugün halk sanatı kapsamında değerlendirilen halıcılık ve kilimcilik gibi alanların geçmişte zanaat kapsamında değerlendirilmesi genel bir uygulamaydı. Sanatsal etkinliklerin güzel sanatlar ve zanaatlar olarak iki ana grupta değerlendirilmesi Rönesans'ta ortaya çıkmıştır. Daha öncesinde hem sanatlar hem de zanaatlar tek bir kategori içinde toplanmış bulunuyordu. Örneğin; eski Yunan'da -techne-, Roma'da ve Ortaçağ'da -ars-, eski Almanca'da -kunst- sözcükleri böylesi bir genel kavrama karşılık olarak kullanılırdı. Bütün beceri ve sanatsal etkinlik alanlarını kapsayan bu sanat kavramı, Rönesans'ta resim, heykel ve mimarlığın -güzel sanatlar- adı altında ayrılmasıyla geçerliliğini yitirdi. Bu dönemden 20 yy'a kadar güzel sanatlar dışında kalan tüm beceriler zanaat olarak adlandırıldılar ve ikinci dereceden bir önem kazandılar. Böylesi bir zanaat anlayışının varlığından ötürü, bugün üstün sanatsal kaliteye sahip olduğu kabul edilen, örneğin; maden işleri, ahşap oymacılığı ve halk mimarisi ürünleri dikkate değer nitelikte görülmemişlerdir.

Benzer gelişmeler Türkiye'de de gözlenebilir. 19. yy'ın ortalarına doğru Türkiye'de de sanat - zanaat ayrımı gibi yapay bir bölümlendirme söz konusu değildi. Batılı anlayışta sanatın ve bununla bağlantılı olarak güzel sanatlar kavramının gelişiyle birlikte, aynı tutum ortaya çıktı. Bu kavram karşılığında Türkçe bir sözcük mevcut olmadığı için de, Arapça kökenli zanaat sözcüğü, tümüyle kuraldışı olarak türetildi.

Endüstri çağına giren batı Avrupa'da zanaatların ve el işçiliğine dayanan üretimlerin hızla ortadan kalkışı, bunlarda var olan sanat değerinin kavranmasında en önemli etken olacaktı. 19. yy2ın ortalarında İngiltere'de Arts and Crafts akımı zanaatların yeni ve olumlu bir bakışla değerlendirilmesi yönünde güçlü bir etki yarattı. Sanat - zanaat ayrımına indirilen en kesin darbe ise, 1910'lardan başlayarak Almanya'da Bauhaus hareketinin çabaları sonucunda ortaya çıktı. Bugün zanaat kavramı tümüyle değerden düşmüş durumdadır. Çağdaş sanat anlayışı estetik içerik taşıyan her tür üretimi ve mimarlıktan endüstri tasarımına, halıdan seramiğe kadar tüm beceri ve tasarımları sanat kapsamı içinde ele almaktadır.

(BLOGUMA DESTEK OLMAK İÇİN REKLAMLARI ZİYARET EDERSENİZ SEVİNİRİM) 
(I WOULD APPRECIATE IT IF YOU VISIT THE ADS TO SUPPORT)

Yorumlar