LONCA

Tüm Ortaçağ boyunca gerek Doğu'da, gerekse de Batı'da sanatçı ve zanaatçıları içinde toplayan her mesleğin kendine özgü örgütü. Batı'da kapitalistleşmeyle birlikte, dana Rönesans döneminden başlayarak ortadan kalkmış, Türkiya'de ve diğer gelişmemiş ülkelerde 19. yy'ın sonlarına dek varlıklarını sürdürmüşlerdir. Hemen hemen tüm toplumlarda bir lonca o meslek üyelerinin katılması zorunlu bir örgüt niteliği taşır. Bir mesleğin icrası ancak loncaya üye olmakla olanaklıdır. Yine her yerde üç aşamalı bir hiyerarşi gösterir; Çıraklık, kalfalık, ustalık. Bir meslekte çalışabilmek için önce bir ustanın yanına çırak olarak girilir ve zamanla beceri düzeyinin artışı sonucu bağımsız iş yapabilme niteliği, ustalık elde edilir. Bugün sanat olarak nitelenen mimarlık ve ressamlık da dahil tüm uğraşlar geçmişte loncaya bağlı olarak icra edilirdi. Lonca sisteminin temel işlevi, talebin kısıtlı olduğu kapitalizm öncesi üretim düzenlerinde arzında kısıtlanmasını sağlamaktır. Bu kısıtlama, mesleki yetkinlik düzeyinin yüksek tutulması ve aşılması zamana bağlı bir hiyerarşi sayesinde gerçekleşmiştir. Ayrıca, loca örgün eğitim söz konusu olmadığı bir çağda pratik içinde eğitim olanağı sağlamıştır. Bununla birlikte bu eğitim biçimi nedeniyledir ki, lonca sisteminin egemen olduğu dönemdeki sanat üslupları ve yönelimleri çok yavaş bir gelişim göstermiştir. Lonca sistemi yapısı gereği sanatta ve genel olarak tüm üretimlerde değişmeyi değil, eski ve geleneksel yöntemlerin sadece yetkinleştirilerek uygulanmasını yeğlemiştir.

Türkiye'de lonca sisteminin Bizans'a dek uzanan bir geçmişi vardır. Bizans'ta loncaların -systemata- diye adlandırıldığı ve devletin sıkı yönetimi altında bulunduğu bilinir. Türk dönemi loncaları ise, Bizans'ınkilerle bağlantılı oluşumlar olarak değerlendirilmezler. Selçıklu çağının bir anlamda lonca olarak da değerlendirilebilecek Ahi örgütleri, bir yanda İslami fütüvvet sisteminin, öte yanda da eski göçebe dayanışma geleneğinin izlerini taşıyan bir sentez sayılabilirler. Bu dönemde sanatçıların özellikle de mesleki örgüt içinde gruplaşmadıkları görülür. İslam Ortaça'ında sanatçı Avrupa'dakinden daha bağımsız gibi gözükmektedir. Loncaların Batı'dakine benzer sıkı örgüt disiplinine kavuşması ancak Klasik Osmanlı döneminde gerçekleşmiştir. Bu dönemde bile mimarlar ve devlet atölyelerinde çalışan sanatçılar çoğunlukla memur statüsünde bulunmuş, lonca üyesi olmamışlardır.

Yorumlar