Sanat tarihinde çıplaklık tarih öncesinden beri görülür. Bu dönemde doğurganlık ve bereket simgesi olarak kullanılan ve ana tanrıça figürleri olarak nitelenen küçük heykelcikler daima çıplak olarak betimlenmiştir. Bunların en eskileri MÖ 7. ninyıla tarihlenmiş olup, Çatalhöyük'te bulunmuşlardır. Daha sonra Antik Yunan'a dek sanatta çıplakla pek karşılaşılmaz. Çıplaklığı bir anlamda yüceltenler eski Yunanlılar olmuştur. Hristiyanlığın belirişi çıplak betisini de, hemen hemen tümüyle ortadan kaldırır. Erken ortaçağ sanatında çıplaklık yalnızca Havva ve Adem'i gösteren dinsel sahnelere, çok seyrek olarak da, cehennem sahnelerine özgü gibidir. Aynı durum Müslüman ülkelerde daha da belirgin olarak görülür. Rönesans'ta Antkite'nin örnek alınışı sonucunda çıplaklık yeniden ortaya çıkarak, Batı sanatındaki yerini günümüze dek korumuştur.
Yorumlar
Yorum Gönder