Emily Dickinson'un "Hope is the Thing with Feathers" adlı şiiri, umudun kuşlarla eş şekilde anlatıldığı bir metafor içerir. Şiir, içsel bir umut duygusunu açıklamak üzere yapılan önermeler ve metaforlar üzerine kuruludur.
İşte şiirin tamamı ve bir Türkçe çevirisi:
Hope is the thing with feathers That perches in the soul, And sings the tune without the words, And never stops at all,
And sweetest in the gale is heard; And sore must be the storm That could abash the little bird That kept so many warm.
I've heard it in the chillest land, And on the strangest sea; Yet, never, in extremity, It asked a crumb of me.
Umut, tüylü bir şeydir Ve ruhun üzerinde konar Sözcükler olmadan ezgi söyler, Ve hiç susmaz.
Fırtınanın en tatlı sesi gibi duyulur; Ve birçok insanı ısıtan Küçük kuşu utandırabilecek kadar büyük Olmayan bir fırtına olmalı.
En soğuk toprakta duydum onu, Ve en yabancı denizde; Ancak, hiçbir zaman, zirvede bile, Ona bir kırıntı bile sormadı.
Şair, umudu tüylü küçük bir kuş metaforuyla anlatır ve umudun bütün zorlukların önündeki dayanılmaz gücünü yansıtır. Şiirdeki "rüzgarın en şiddetli olduğu yerde bile tatlı şarkısı duyulur" mısrası, umudun insanların zor zamanlarında en çok ihtiyaç duydukları şey olduğunu vurgular.
Dickinson, hayatın getirdiği acımasızlıklara rağmen, içsel bir umut duygusunun da her zaman var olabileceğine dikkat çeker. Hayatta kalmak için umudun çok önemli olduğunu, ancak umudun bazen en sert fırtınalara bile dayanabilecek kadar güçlü olduğunu belirtir.
Emily Dickinson'un "Hope is the Thing with Feathers" şiiri, umudun gücünü kuvvetli bir şekilde yansıtan bir eserdir. Şiir, okuyuculara, umudun sürekli varlığını ve hayatın getirdiği zorluklar karşısında bile güçlü kalmanın gücünü hatırlatmaktadır.
Yorumlar
Yorum Gönder